Salı, Mayıs 24, 2005

 

Yoksulluk, Magandalık, Vicdansızlık

Haberler (25.05.2005 Güneş),

"Türkiye'de 19.4 milyon yoksul var
DİE'nin yaptığı araştırma Türkiye'de yoksulluk ve açlık sınırının ne ölçüde olduğunu apaçık bir şekilde gözler önene serdi. Araştırmaya göre, 2003 yılında, yaklaşık 894 bin kişi açlık sınırının, 19.4 milyon kişi ise yoksulluk sınırının altında bulunuyor. Kırsal kesimde fertler arasında yoksulluk oranı yüzde 37.13'e ulaştı. Kentlerde yaşayanların ise yüzde 22.3'ünün yoksulluk içinde yaşadığı belirlendi. Kentlerde yaşayanların yüzde 0.74'ü kırsal kesimdekilerin ise yüzde 2.15'i gıda yoksulluğu (açlık) çekiyor."

Tabii bu rakamlar resmiyete girebilenler, ya giremeyenler ne kadar acaba?

Ülkede işsizlik konusu çözülmeden, insanlara yeni iş kapıları açılmadan bazı şeylerin
düzelmesi neredeyse imkansız gözüküyor.

Aç insan, her şeyi gözü kapalı bir şekilde yapabilir. Ülke 70 milyon diyelim bunun 20 Milyonu yoksulsa demek ki o ülkede refah %71 demektir. Tabii resmi rakamlarla.


"Liseli Ramazan maganda kurbanı

Maganda terörü durdurulamıyor. Adana'da hem lisede okuyan hem de boş zamanlarında bir lokantada çalışarak aile bütçesine katkıda bulunan Ramazan Çıngıllar (16) dün, kardeşi Latif Çıngıllar (12) ile evine gitmek üzere işyerinden çıktı.

Ramazan Çıngıllar, kardeşiyle yürürken, çeşitli suçlardan sabıkalı Y.K.'nın (37), rastgele açtığı ateşle göğsünden vuruldu. Hastaneye kaldırılan Çıngıllar, kurtarılamadı. Y.K., kaçarken olayı duyan baba Mahmut Çıngıllar, fenalık geçirdi ve katilin yakalanmasını istedi.. (aa)"

Bu kaçıncı terör. Yol kazaları, şohben-karbon monoksit zehirlenmelerinden sonra belki de en sık duyduğumuz konu havaya rastgele açılan ateşlerden ölen insanlarımız.

Bu nasıl bir anlayış anlamak mümkün değil.

Bir de neden bu kadar çok silah var insanlarda. Türkiye de mi Teksas oldu?

Tabii bütün bu olup bitenler güven ile alakalı.

Bir ülkede güven sarsılınca insanlar bu şekilde boşluğa düşüyorlar ve güvenlerini devlet otoritesi yerine kendileri sağlamaya çalışıyorlar.

Devlet otoritesi niye zayıfladı dersek de işin içinde başka işlerden bahsetmemiz gerekiyor.

Mafya da bu ortamda büyümüyor mu?

Adalet de bu ortamda zedelenmiyor mu?



"Bu insanlar çıldırmış olmalı

Günlerce işkence yapıldıktan sonra bir parka atılan erkek çocuk baygın halde bulunarak hastaneye kaldırıldı. Caniler aranıyor Adana'da, önceki gece tüyler ürperten bir işkence olayı ortaya çıkarıldı. İşkence kurbanı ise 3 yaşındaki bir erkek çocuk. Devriye gezen polis ekipleri, Seyhan İlçesi, Yeşilyuva Mahallesi'ndeki çocuk parkında feci şekilde dövülüp vucüdunun her tarafı morartılan bir çocuğu çıplak ve baygın halde buldu. Hastaneye kaldırılan çocuğun kafasında, yüzünde ve bacaklarında darp izlerinin yanı sıra vücudunun değişik bölgelerinde sigara yanıkları tespit edildi.

ANKARA'DAN KAÇIRDILAR

CANİLERİN minik çocuğa içki içirdiği de saptandı. Doktorlar, çocuktaki yara ve morlukların yaklaşık 1 haftadır işkenceye uğradığını gösterdiğini belirterek 'Üzerine alkol döküp yakmaya da çalışmışlar' dediler. Önce Acil Servis, ardından da Beyin Cerrahi Bölümü'ne kaldırılan mlinik çocuk, kendine geldikten sonra adının Galip olduğunu ve Ankara'dan kaçırıldığını söyledi. İşkenceci caniler aranırken çocuğun ailesinin tespitine çalışılıyor. "

Kim 3 yaşında bir çocuğa kıyabilir?

Böyle bir haber olabileceğini ve benim bu haberi okuyabileceğimi kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi. Ama oldu işte. Durun bakalım daha neler göreceğiz.

Bu toplumsal cinnetin yaklaşmakta olduğunun bir göstergesidir.

Bu vicdansızlığı, bu barbarlığı başka nasıl açıklayacağız?

Belki de bu olaylar yıllardır oluyordu da hiç haberimiz olmuyordu.

Ama artık oluyormuş demek. Demek ki medya geliştikçe gözükmeyen şeyler daha da gözükmeye başlıyor. Bu demokratik toplum olmak adına güzel bir gelişme ama bu rezillikleri, bu acımzasızlığı toplumdan kaldırmak için de birilerinin bir şeyler yapması gerekmiyor mu?

Comments: Yorum Gönder

<< Home

This page is powered by Blogger. Isn't yours?